:::: MENU ::::

Daha çok ekonomi, az çok da üstüme vazife olmayan şeyler ...

8/16/2012

Yeni klasik yaklaşım, 1961 yılında John Muth tarafından klasik teorinin temel ilkelerini benimseyerek ortaya çıkan yeni bir ekonomik teoridir. Yeni klasik yaklaşım iki temel varsayıma dayanmaktadır. Bunlar; bireyler ellerindeki mevcut tüm bilgiyi kullanırlar ve fiyatlar ile ücretler esnek olduğu varsayımlarıdır. Temel varsayımlardan ilki şöyle ifade edilebilir. Beklentilerin oluşturulması için gereken bilgilerin elde edilmesi sürecinde rasyonel davranış tarzı uygulanmalıdır. Rasyonel davranan bireyler, ekonomik değişkenlere ait beklentileri, elde edebildikleri tüm bilgileri kullanarak ve tutarlı bir iktisadi model çerçevesinde değerlendirerek oluştururlar. İkinci temel varsayım da işsizliğin daima gönüllü olduğunu ve insanların ücretlerin çok düşük olduğunu düşündükleri için işsiz kaldığı savunulmaktadır.


Yeni klasik yaklaşıma göre ekonomi tam istihdamda değilse bu, kişilerin fiyatlar hakkındaki bekleyiş hatalarından kaynaklanmaktadır. Fiyat dalgalanmalarına neden olan hatalar tesadüfidir. Devletin ekonomiyi yanlış yönlendirmesi sonucu fiyatlar ve ücretlerle ilgili dengesizlikler yaşanmaktadır. Bu yaklaşımda ekonomik karar alıcıların sürekli hata yapması söz konusu değildir. Çünkü bireyler rasyonel davranışlara sahiptirler ve yapılan hatalardan çok çabuk ders alırlar.

Bu yaklaşıma göre ekonomide uygulanan politikaların yaratacağı etkiler rasyonel davranışlardan dolayı istenilen sonuçları vermede yetersiz kalacaktır. Devlet; vergiler, kamu harcamaları ve para arzı gibi değişkenleri kullanarak, istihdam, üretim ve fiyat istikrarı gibi ekonomik değişkenler üzerinde etkili olamaz. Bu teoriye göre devlet, kuralları belirlememeli ve bireyler de olası sonuçları önceden anlamaya çalışmalıdır. Bireyler bu yaklaşıma göre, para ve fiyatlar arasındaki ilişkiyi anlayarak bilgilerini sürekli olarak reel ve nominal değişmeler arasında ayrım yapmak için kullanırlar. Bundan dolayı kısa dönemde para yansız olup, para arzı dalgalanmalarının beklenen kısmı fiyatları etkilerken, beklenmeyen kısmı ise ekonomiyi reel açıdan etkilemektedir. Bu yaklaşımdan dolayı, hem Keynesyen hem de Monetaristlerin fiyat beklentilerinin kısa dönemde sabit kaldığı varsayımını eleştirmişlerdir. Ekonomide görülecek herhangi bir krizi paranın etkilerine bağlayarak, devletin istihdam ve üretimi artırmak için para ve maliye politikasını kullanmasının gereksiz olduğunu savunmuşlardır.

Neoklasik yaklaşımın tam bilgi kuramı varsayımı yerine yeni klasik yaklaşımda haber alma mükemmel değildir tezini savunurlar. Yeni Klasiklere göre ekonomideki krizlerin çoğu yetersiz bilgilenme sonucu oluşan yanılgılardan meydana gelmektedir. Ancak yanılgıların fark edilmesiyle ekonomi yeniden doğal dengesine gelecektir. Ekonomi ile ilgili her birimin gelecekle ilgili rasyonel beklentileri olduğu ve sistematik hata yapmadan ekonomik birimlerin yetersiz bilgilenmesinden kaynaklanan yanılgılar sonucu krizlerin olabileceğini savunmuşlardır.

Yeni liberal yaklaşımı oluşturan; Monetarizm, Arz Yanlı ve Yeni Klasik Yaklaşıma göre, ekonomik krizler veya istikrarsızlıklar devletin izlemiş olduğu para ve maliye politikalarının yanlış uygulamalarından kaynaklanmaktadır. İşsizlik ve enflasyon gibi makroekonomik sorunların ortaya çıkmasının nedeni piyasaya dışarıdan çoğu zaman para ve maliye politikaları ile yapılan müdahalelerdir. Ekonomik krizden çıkmanın yolu olarak, devlet ekonomiye müdahale etmemeli ve ekonomiyi piyasa kurallarına göre liberalize etmelidir.

0 comments:

Yorum Gönder

A call-to-action text Contact us